29 Haziran 2019 Cumartesi

DOMATESTE BUDAMA TERBİYE SİSTEMLERİ

SEBZELERDE BUDAMA NASIL YAPILIR?
     Sebze budaması çok gerekli olmamakla birlikte, bir çok konuda bize yardımcı olacaktır. Su ve gübre konusunda ihtiyaçları daha da azalacak olan bitkiler, meyvelerini daha hızlı büyütebilecektir. Budama meyve sayısında bir parça düşüşe neden olsa da bitki öz sularının meyveye daha rahat gelmesini sağlayarak daha lezzetli ürünler almanıza ön ayak olurken, erkenci meyve oluşumunu da tetikler. Ayrıca tohum alınması düşünülen bitkiler için mutlaka farklı budama tekniklerinin bazılarını özellikle domateste uygulamak gerekir. Sebzelerde budama yapmak, yaprak taşıyan dalların yok edilmesi ve bitkiye yeni bir form vermek için yapılır. Bu şekilde daha büyük ve daha lezzetli sebzeler elde edebiliriz.
DOMATESTE BUDAMA:
Domates bitkisinin, yaklaşık 70 günlük büyüme evrelerinin hepsinde, yan dallar atmaya meyillidir. Oturak ve nispeten yarı oturak cinslerde budama işlemi yapılmazken, sırık cinsinde budama yapılması gerekir. Amatör üreticiler, düzenli besin maddesi ve sulama yapamadığı için bir çok sorunla karşılaşırlar. Bunu özellikle sırık domateslerde önleyebilmenin en kolay yolu budama yapmaktır. Domateste; 5 ayrı budama şekli vardır. Koltuk alma, Alt budama/Yaprak budama, Tepe budama, Salkım budama ve özellikle pembe domateslerde uygulanan Üçlü zigzag budama şeklinde yapılır.
ALT YAPRAK BUDAMA;
Domates bitkisi vejetatif gelişme sürecinde sürekli yan dallar atmaya meyillidir. Bu yan dallar bitkinin kullanacağı besin maddelerini tüketir. Bitki öz sularının meyveye yönlendirilmesi için bunların kesilip çıkartılması gerekir. Bu işlem; toprağa en yakın dalların, kesilerek çıkartılması ilkesine dayanır. Bu işlem sabah erken saatlerde çekip kopartmak yerine hafifçe bükerek yara açmadan kırarak çıkartmak gerekir. Budamayı da fazla abartmamak gerekir, çünkü bitki fotosentezi yaprakları ile yapacağından zorlanmaması için aşırı budamadan kaçınmak gerekir. Prensip olarak ilk çiçek demeti altında bir yaprak bırakmak ve diğer alt yaprakları almak gerekir.
TEPE BUDAMA;
Sırık cinslerinde, gelişim evresi durana kadar boy atmaya meyillidir. Cinsine, hava şartlarına, beslenmesine bağlı olarak 2-2,5 metreye kadar çıkar. Genel ilke sırık cinsler olsa da, bitkiyi fazla uzatmamaktır. Çünkü, bitkinin genelindeki meyve kalitesini etkilerken, belli uzunluktan sonraki meyvelerin çokta lezzetli olmamasına neden olur. Bu nedenle, 1,30-1,50 cm. kadar uzatmak en elverişlisidir. Bu şekilde meyve kalitesi arttırılmış olur. Tepe vurma, istenilen yüksekliğe ulaşan domatesin, en ucundaki filizin tepesinin kopartılması şeklinde yapılır. Bu şekilde bir parça yan dal atmaya da çalışır ancak boya gitmesi engellenmiş olur.
SALKIM BUDAMA;
Bir amatörün gözü gibi baktığı domateste en zorlanacağı budama şeklidir. Çünkü amaç daha iyi meyve ve daha iyi tohum alma olduğu için, bazı çiçek salkımları ya da salkım içindeki bazı çiçeklerin koparılması gerekmektedir. Bu işlem gözle takip edilerek gereksiz görülen ya da döllenmeyi başaramamış çiçek salkımlarının kopartılması şeklinde olurken, çiçek salkımındaki son bir iki çiçekte, diğerlerinin daha iyi büyümesi adına kopartılır.
ÜÇLÜ ZİGZAG BUDAMA;
Bu daha çok pembe domatesler için ortaya konan bir budama şeklidir. Genel manada, bitkiyi karşınıza aldığınızda, sol alt taraftan bir yan dal, sağ taraftan daha üstlerden olmak üzere bir yan dal ve yine sol taraftan üst bölümden bir yan dal çıkartılması şeklinde yapılır. Bu şekilde bitki öz sularının bitki içinde dağılımının daha iyi olacağı düşünülür.
DOMATESTE KOLTUK ALMA;
Yazın yapılan, çok basit ama büyük önemi olan bir işlemdir. Bu işlem sonucunda bitki sebzelerin ağırlığına daha rahat dayanır ve onları daha iyi besler hale gelir. Bu işlem sebzede meyve sayısını sınırlar ama onların olgunlaşma dönemine gelme şansını yükseltir. Koltuk alma gövde ile ana yaprakların birleştiği yerde oluşan sürgünlerin 5-7 cm boyuna geldiğinde dipten tutulup, hafifçe yana eğerek alınması işlemidir. Bu işlem sabah erken saatlerde yapılırsa sürgünü kırma işlemi daha kolay olur. Çekme veya kuvvet uygulayarak koparma işlemi bitkiye zarar verebileceğinden dikkat edilmelidir. Geç kalınmış koltuk almalarda sürgünler kalınlaştığı için budama makası kullanan üreticiler olmaktadır ama burada dikkat edilecek olan hastalıklı bir bitkideki hastalığı budama makası ile diğer bitkilere bulaştırma riskini göz ardı etmemek gerekir. Budama makası kullanmak zorunda kalınırsa 10/1 oranında çamaşır suyu sülusyonu ile her bitkiden sonra makas dezenfekte edilmelidir.
Koltuk alma işlemi Sırık tipi domateslerde uygulanmalı, oturak tipi domateslerde tercih edilmemelidir. İlk koltuk alma işlemi bitkilere herek bağlandığında başlar ve her 10-15 günde bir tekrarlanır. Koltuk alma işlemi domatesin fazladan çıkaracağı dallara dönüşen sürgünleri alarak daha kaliteli meyve ve sağlıklı bir bitki elde etmek amacı ile yapılır. Gövde ile ana yapraklar arasından çıkan bu sürgünler alınmazsa bunlar büyüyerek dallanmayı artırır, bitki meyvelerine vereceği kuvvetini dal  ve yapraklara vererek ürün verimini düşürür.
Domateste koltuk almanın yararları; 
1-Olgunlaşma daha erken başlar, 
2-Az sayıda fakat daha iri ve düzgün meyveler elde edilir,
3-Bakım ve özellikle mücadele ile hasat işleri kolay ve süratli yapılabilir, masraf azalır,
4-Hastalık ve zararlıların kontrolü kolay olduğundan zamanında önlem alınarak zarar vermesi engellenir,
5-Meyve ağırlığı fazlalaşır.
Domateste koltuk almanın zararları;
1-Meyvelerde yer yer güneş yanıklığı meydana gelebilir,
2-(Sırık olmayanlarda yapılırsa) Çiçek burnu çürüklüğü görülebilir,
3-Meyvelerde çatlama daha fazla görülür,
4-Topraktaki rutubetin daha fazla kaçmasına neden olur,
5-Budanan bitkilerde, öz suyu devir daim oranı fazladır,
6-Kök sistemi budanmayanlara göre daha küçük kalır.
Budamanın zararlarından kurtulmanın yolları da vardır. Güneş yanıklığı için, özellikle meyveye gölge sağlayacak dallar kopartılmaz. Meyve çatlaması, aşırı su yüzünden, dış yüzeyinin (derisinin) genişleme oranı, iç bölgesinin büyüme oranıyla eşit olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Ancak meyve çatlamasının başka nedenleri de vardır. Topraktaki rutubeti kaçırmamak adına, malçlama yapılabilir. Kök sisteminin gelişmesini teşvik edici önlemler, tohum toprağa atıldığı andan itibaren başlar. Fide dikimi ve bunu takip eden bakımlar sırasında da kök gelişimini artırıcı önlemler alınması gerekir.

                                              Makale Yazarı:  Polentozu 1 

     Konu ile ilgili videoya alttaki link'ten ulaşabilirsiniz.
  










14 Haziran 2019 Cuma

MAYIS BÖCEĞİ, HAZİRAN BÖCEĞİ VE DANABURNU İLE MÜCADELE

MAYIS BÖCEĞİ VE HAZİRAN BÖCEĞİ: 
(KADI LOKMASI-MANAS-MENGİŞ GİBİ İSİMLERLE ANILIR)



 Zararlı iki tür birbirine genelde karıştırılır, larva döneminde iki türü birbirinden ayırmak neredeyse imkansızdır. Birisi Polyphylla fullo (Haziran böceği) diğeri de Melolontha melolontha (Mayıs böceği)'dir. Ancak iki zararlı da Scarabeidae familyasından olup mücadeleleri ortaktır. Halk arasında her ikisi karıştırılarak Kadı lokması, Mengiş veya Manas diye isimlendirilir. Haziran Böceği larvası büyük, etli, sarımsı renkte olup, "C" şeklinde durur. Üzeri ince ve seyrek kıllarla örtülüdür. Baş büyük, bal renginde ve öne doğru meyillidir. İyi gelişmiş üç çift bacak bulunur. Bunları yürümekten ziyade toprağı kazmak için kullanır. Son halkası diğerlerinden daha büyüktür. Olgun larva 7-8 cm büyüklüğe ulaşır. Larva, topraktan ördüğü muntazam bir yuva içinde prepupa ve pupa olur. Pupa 40-50 mm boyunda ve koyu kahverengidir. Adi Mayıs Böceği’nde, karakteristik olarak, larva "C" şeklinde durur, tombul ve beyazdır. Üç çift bacağı vardır. Vücudun son halkası çok büyümüş ve şişkin bir hal almıştır. Bu kısım, içindeki besin nedeniyle siyah görünür. Olgun larvanın boyu4-4.5 cm kadardır. Pupa koyu kahverenginde ve serbest pupa tipindedir. İki zararlı arasında çok ciddi benzerlikler göstermekle birlikte; haziran böceği toprak içinde muntazam bir yuva kurar, adi mayıs böceği böyle bir yuva yapmaz. Bu iki zararlı ile mücadele oldukça zordur. Mücadeleye başlamadan önce alınması gereken önlemler vardır.
1. Sonbaharda yapılacak 20-30 cm'lik sürüm işlemi ile larvaları kuşların yemesini sağlamak; mayıs ayında 15-20 cm'lik toprak işlemesi ile pupaları tahrip etmek, temmuz-ağustos aylarında da yumurtaları güneşin etkisine maruz bırakmak alınması gereken önlemlerdir.
2. Haziran-Temmuz aylarında saat 20:00-22:00 saatleri arasında ergin uçuşları en yoğun olmaktadır. Bu dönemlerde mümkünse bahçede bir ışık yakarak erginler yakalanıp imha edilebilir. Işık tuzakları iyi iş görür.
TUZAKLAMA YAPMAK İÇİN:
İki böcek türünün de larvası, yanmamış ahır gübresi, özellikle taze at gübresi ve ‘olgunlaşmış veya olgunlaşma aşamasındaki ‘kompost’ yığınlarını sever. Bahçenizin değişik köşelerine 25-30 cm. çukurlar açarak içlerine taze gübre veya kompost yığını bırakarak tuzaklar hazırlayabiliriz, buraya gelen larvaları toplayıp uzaklaştırabiliriz. Çapalama yaparken, yanınızda kendinize ait ya da komşunuzun tavukları olursa, çapalama esnasında dışarıya çıkan larvaları çok iyi bir şekilde temizlerler. Elle toplayarak'ta  tavuklarınıza yedirebilirsiniz, müthiş protein kaynağıdır. Bazı kuş cinsleri de sürülmüş, çapalanmış tarla ve bahçelerde yüzeye çıkmış bu larvaları yerler.
UZAKLAŞTIRMA TEDBİRLERİ:
Acı bakla tohumları ve ‘Ceviz yaprakları’nı kullanacağınız bir çalışma da uzaklaştırmak için etkili olacaktır. Acı bakla, yediğimiz baklanın acısı değildir, halk arasında Deli bakla olarak bilinen bitkinin diğer adı Lupinus Albus'tur. Acı bakla tohumları sıcak suda bekleterek, bitki ve ağaçların köklerinin etrafına dökerseniz, uzun bir müddet larvalar buradan uzak durur. Ayrıca, Acı bakla tohumlarını kavurarak veya fırında kurutarak un haline getirerek, suyla karıştırdıktan sonra yine bitki veya ağaçların diplerine dökebilirsiniz. Ceviz yapraklarını, dikeceğiniz bitki veya ağaç için açtığınız çukurun etrafını kaplayacak şekilde dikim yaparsanız, bu bariyeri sadece bu larvalar değil bir çok toprak zararlısı uzak duracaktır. Acı bakla ve Ceviz yaprakları sadece Adi Mayıs Böceği ve Haziran Böceği larvalarını değil, aynı zamanda Danaburnu denilen zararlıyı da uzak tutacaktır. Ancak adı üzerinde ‘uzak tutacaktır’ başka bir yerde larva aşamasını tamamlayarak ergin haline gelecek ve bu seferde bitkilerin üst aksamlarına zarar verecektir. Ancak; Ada çayı ve Biberiye’den yapacağınız ilaçlar, larvaların ölmesinde büyük oranda etkili olur. Kurutulmuş 100 gr Ada çayı veya Biberiye, 1 litre alkol içinde 48 saat beklettikten sonra, bir tül yardımıyla süzülecek, bu karışım yüzde 10 oranında suyla seyreltilecek ve her bitkinin etrafına yaklaşık bitki başına 3 litre sulama şeklinde verilecek. Ağaçlarda bu oran 10 litre civarında olabilir. Bu işlem, her iki zararlının etkili olacağı dönemlerden önce yapılması ve etki dönemi içinde 2 defa daha kullanılması iyi netice verir. Yine Neem Ağacı veya Yalancı Neem Ağacından (tespih ağacı) yapacağınız ilaçlarla bitkilerin etrafını sulamak, larvaların ölmesinde etkili olur.



  MAYIS BÖCEĞİ; erginleri genellikle kızıl kahverengi renklidir. Larvalar tombul, beyaz ve kıvrık C şeklindedir.  Halk arasında 'manas, mengiş veya kadı lokması' olarak bilinir. Larvaların vücutlarının son halkası çok büyümüş, şişmiş bir hal almıştır. Bu kısım içerisindeki besin nedeniyle siyahımsı görülür.Erginler yapraklar ve çiçekler üzerinde beslenerek zarar yaparlar. Yoğun olarak bulundukları meyve ve orman ağaçlarını yapraksız bırakabilirler. Fakat Zifin (sarı orman gülü) çiçeklerinin fazla bulunduğu yerlerde bu çiçekleri tercih etmelerinden dolayı kültür bitkilerinde zararlı duruma geçmezler. Larvalar, ilk dönemlerinde toprak yüzeyine yakın otların kökleri üzerinde beslendiklerinden fındık ve fidanlıklarda zarar yapmazlar. Fakat ikinci döneme geçen larvalarda gelişme hızlanır ve daha derinlere indiklerinden ot köklerinden uzaklaşıp ağaç ve fidanların kökleriyle beslenirler. Fındıkların 1 cm çapına kadar olan köklerini kolayca koparıp saçak kökleri tahrip ederler. Daha sonra oluşan cılız sürgünler ve yoğun popülasyonlarda ana dallar yaz sıcaklarında Mayıs böceği yumurtalarını bırakırken Mayıs böceği larvası İkinci dönem larvalar oburca beslenir. Sonbaharda kışı geçirmek için toprağın derinliklerine inerler. Bu derinlik fındıkta yaklaşık 50 cm kadardır. Mart-nisan aylarında önemli zararlar yapacak bir beslenme başlar ve haziran başına kadar devam eder. Daha sonra bir gömlek daha değiştirerek üçüncü dönem larva haline gelirler. Üçüncü dönem larva süresi bir yıldır ve bu dönemde önemli zarar yapar. Temmuz ayında toprak yüzeyinden 15-35 cm derinde topraktan bir yuva içerisinde pupa olurlar. Eylülde ergin hale geçen pupalar yuvayı terk etmeyip ertesi yıl ilkbahara kadar burada bulunurlar. Bu şekilde yumurtadan çıkan birey 3 yıl sonra ergin olur, 3 yılda bir döl verir. Havaların ısınmasıyla Nisan-Mayıs aylarında erginler topraktan çıkmaya başlarlar. Güneş battıktan sonra uçuşarak ağaçlara konan erginler çiftleşerek yumurtalarını işlenmemiş ve üzeri otlanmış bahçelerde toprağa bırakırlar. Bir dişi ortalama 60 yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar toplu halde yaşayıp otların köklerini kemirir ve 2 ay sonra gömlek değiştirerek ikinci dönem larva olurlar. Tüm fındık bahçelerinde yaygın olarak görülür. Ancak belli alanlarda mücadeleyi gerektirecek yoğunluktadır.











                   HAZİRAN BÖCEĞİ; Scarabaeidae ailesine ait melolonthinae alt familyasından gelen, kırmızı ve kahverengimsi renginin üzerinde küçük odacıklar şeklinde sık olarak beyaz pulcuklar ile tamamen kaplı vücut rengine sahip olan haziran böceklerinin erginlerin vücut uzunluğu 28-40 mm dir. Büyük yelpaze biçiminde antenleri bulunur. Göğüs kısımlarında oldukça gelişmiş üç tane bacakları bulunan bu böcek türü bacaklarını toprağı eşelemek için kullanırlar. Yumurtalarının ebatları 2-3 mm civarındadır ve rengi krem renginde ve mattır. Yumurtalar zaman ilerledikçe pembemsi bir renge dönüşür. Yaşayış şekli, yumurtalarını toprağı 18-20 cm eşerek gruplar halinde buraya bırakırlar ve bu yumurtalar temmuz ayının sonlarına doğru açılırlar. Açılan larvalar ilk olarak toprakla beslenmeye başlarlar. Ağustos ve eylül ayında larvalar ikinci dönemine geçer ve kökler ile beslenerek kışı bu dönemde geçirirler. Tekrar beslenmek için mart ayını bekleyen larvalar mayıs ayının sonu ve Haziran ayında üçüncü dönem larva olarak yaz mevsimi boyunca beslenirler. Kışı dinlenerek geçiren bu canlıların ilkbahar ayında zararı devam eder. Beslenmelerini tamamladıktan sonra pupa ve purepeople dönemlerini bitirip ergin hale gelirler ve 2-2,5 senede bir döl verirler. Zararları ve zararlı olduğu bitkiler, haziran böceğinin larvaları oldukça zararlıdır. Asmaların köklerinden beslenen haziran böceği larvaları toprakların alt kısımlarındaki kökleri kemirdikleri için asma çubuklarına zarar verirler. Bu nedenle asma çubukları tutmaz. Asmaların dışında diğer tek ya da çok yıllık bitkilere de zarar veren ve genellikle ince kumlu, alüvyonlu ve kumsal topraklarda yetişmekte olan bitkilerin kökünde bulunan haziran böceği larvalarının ekonomik olarak zararları oldukça büyüktür. Haziran böceği ile mücadele şekli, yumurtalarını otlu yerlere bırakan haziran böcekleri ile mücadele etmek için bulaşık alanlı bağları otlardan temizlemek gerekir. İlkbahar ve yaz aylarında hareketli olan larvalardan kurtulmak için mutlaka toprak hafriyatı yapılmalıdır. Bu sayede yumurta ve larvalar güneş ışığı ile karşı karşıya kalırlar ve bu şekilde haziran böceğinin larva ve yumurtalarının zararları engellenmiş olur.













             DANABURNU BÖCEĞİ;  Halk arasında Kesen böceği olarakta bilinen bu böcek 3.5 cm ile 5 cm arasında boyu olan ve genellikle bitki köklerinde yaşayıp bitkilerin kökleri ile beslenin bir canlıdır. Kumlu killi ve yumuşak toprakları seven ve bu toprakların yaklaşık 10 cm altında yaşayan bu böcek koyu veya açık kahverengidir ve üzerinde kadifemsi yumuşak tüyler yer alır. Ön kolları arka bacaklarına göre kısadır ve bu sayede toprağı rahatlıkla kazabilmektedir. Kısa antenlere ve kanatlara sahip olan danaburnu böceğinin gözleri de küçüktür. Toprağın yirmi santime kadar uzayan derinliklerinde yaşayabilen bu böcek gündüzleri toprak altında geceleri ise yeryüzündedir ve genellikle geceleri  beslenebilmek için yüzeye yakın yere  Danaburnu Böceği Kaç Yıl Yaşar? Üreme süreleri diğer böcek türlerine göre oldukça uzun olan danaburnu böceği hemen hemen iki yılda bir yumurtlar. Dişi danaburnu böceği tek seferde 200 ile 300 arasında yumurta bırakır. Mayıs ve Haziran ayında yaşanan çiftleşmenin ardından yumurtalar toprak altına bırakılır ve üzerinden kış geçtikten sonra yaz aylarına doğru çıkarlar. yavrular yumurtadan çıkar. Yine kış boyu beslenme ile geçiren yavrular Temmuz aylarına doğru erişkin hale ulaşmayı becerirler ve bu döngü iki yılı bulur. Yaşam süresi oldukça kısa olan danaburnu böceği birçok bitkinin kökünü yiyerek solmasına ve kurumasına neden olmaktadır. Özellikle tarım ile uğraşan kişilerin en çok korktuğu böcek türlerinden olan danaburnu böceği daha çok genç ve taze bitki köklerini tercih etmektedir. Küçük olmasına rağmen oldukça yüksek ses çıkarabilirler. Uçma özelliği olmayan bu böceğin insanları ısırma gibi bir huyu da yoktur. Genellikle taze bitkilerin yanı sıra toprak altında açtıkları koloniler boyunca önlerine çıkan tüm bitki köklerini kemirirler. Sebzeler, süs bitkileri, patates ve soğan gibi tarımsal ürünler, ağaç fidelerinin kökleri, mısır, ayçiçeği, orman fidesi, çeltik, buğday ve pamuk gibi birçok bitki ile beslenerek bu bitkilere zarar verir.
     
DANABURNU; erginleri 6-7 cm boyunda, açık veya koyu kahverengi ve oldukça iri böceklerdir. Danaburnu yaşamının çoğunu toprak altında geçirir. Genellikle yaşam yeri olarak, galeri açmaya uygun olan kültüre alınmış, nemli, bol humuslu, killi-kumlu toprakları seçerler. Geceleri ve çok bulutlu günlerde faaliyet gösterirler. Zarar şekli; Ergin ve larvaları toprak içinde galeri açarak ilerlerken rastladıkları tohum, kök, yumru gibi her tür bitkisel materyali kemirerek zarar verirler. Özellikle yeni dikilmiş veya yeni çimlenmiş sebze fidelerinin köklerini keserek kurumalarına neden olur ve yumrulu sebzelerin de yumrularını kemirirler. Ülkemizin her tarafında yaygındır. Zararlı Olduğu Bitkiler; Çok sayıda bitkide zarar yapmaktadır. En çok sebzeler, çeltik, buğday, mısır, ayçiçeği, tütün, pamuk, süs bitkileri, meyve ve orman fidanlarında zarar yapar. 
Mücadele yöntemleri: Kültürel önlemler; Toprağın zamanında ve iyi şekilde işlenmesiyle de zararlının toprak altında bulunan yaşam ortamları bozularak açığa çıkan yumurta, larva ve erginlerinin sıcak ve doğal düşmanları tarafından imhası sağlanmış olmaktadır. Zararlının, gübreli ve sıcak toprakları sevmesinden hareketle, bahçelerin uygun yerlerine yaz sonuna doğru yanmamış çiftlik gübresi ya da bulabilirsek taze at gübresi kümeleri açılan 25-30 cm. çukurlara bırakılarak ilkbaharda burada toplanan larva ve erginlerin toplanması popülasyonu azaltma bakımından oldukça yararlıdır. 

                                      Makale Yazarı:  Polentozu 1 
                        
  Konu ile ilgili videolara alttaki linkten ulaşabilirsiniz.
  

2 Haziran 2019 Pazar

DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

Domates iklim isteği:
Domates sıcak ve ılıman iklim sebzesidir. Fidelerin tarlaya ya da bahçeye dikilmesinde ilkbahar geç donlarının bitmesi gerekir. Domates fidelerinin tarlaya dikilmesinde gece gündüz arasında 6-8 derece sıcaklık farkı olması tercih edilmelidir. Gündüz sıcaklığının 19-26 derece, gece sıcaklığının 14-18 derece olduğunda gelişim iyi olur. Döllenme olayının ısı ile çok yakın bir ilgisi vardır. Düşük sıcaklıkta polen tozu çok az oluşur, kısmi döllenen şekilsiz meyveler meydana gelir. Sıcaklık 15 derecenin altına düştüğünde meyve bağlama yüzdesi azalmaktadır. Domates tohumlarının çimlenmesi için minimum 10 derece, optimum 20-29 derece, maksimum 36 derece toprak sıcaklığı olması gerekir.

Domates toprak isteği:
Domates derin, geçirgen,su tutma özelliği iyi, humuslu ve besin maddelerince zengin tınlı toprakları sever. Erkencilik istendiği zaman kumlu tınlı topraklar uygundur.

Domates fide yetiştiriciliği:
Fide yetiştirme kabı olarak siyah plastik torbalar ya da viyoller kullanılır. Fide yetiştiriciliğinde torf, perlit, vermikulit veya torf, perlit, toprak ya da yanmış hayvan gübresi, kum, toprak gibi karışımlar kullanılır. Torf, perlit, toprak karışımında oranlar 2:1:1 diğer ikisinde 1:1:1 oranında olmalıdır.

Domates tohum ekimi:
Fide yetiştirme materyali tavlı ise sulamaya gerek yoktur. Aksi halde, fide yetiştirme materyali ile doldurulmuş fide torbaları ya da yetiştirme kapları(viyol) iyice sulanmalı , daha sonra tohum ekimi yapılmalıdır. Tohumlar 3-5 saat ıslatıldıktan sonra ekilmeleri çimlenmeyi kolaylaştırır. Tohumlar 1-2 cm. derine ekilmelidir. Tohum ekimini takiben tekrar hafifçe sulanması faydalıdır. Tohumların çimlenmesi için en uygun toprak sıcaklığı 12-15 derecedir, bu sıcaklıkta tohumlar 6-12 gün içinde çimlenirler. Domates fidelerinin en uygun şaşırtma zamanı kotiledon yapraklarının tam gelişmelerini tamamladıkları ve yere paralel oldukları zamandır. Sağlıklı ve tam gelişmiş fideler şaşırtılmalıdır.

Domates toprak hazırlığı ve gübreleme:
Domates bitkisi derin köklü bir bitki olduğu için, toprağın derin sürülerek dikkatle hazırlanması gerekir. Sonbaharda yanmış hayvan gübresi atılarak derince sürülmelidir.

Domates fide dikimi:
Fide dikimi ilkbahar don tehlikesinin tamamen kalktığı, toprak sıcaklığının 12-15 dereceyi bulduğu zaman yapılır. Dikim genellikle tohum ekiminden yaklaşık 7-8 hafta sonradır. Tarlaya ya da bahçeye çiçek açmış, meyve tutmuş fideler dikilmemelidir, bu fidelerin gelişimi yavaş olup, bodur kalır ve verimi düşük olur. Dikim akşama doğru yapılmalı, fideler güneş altında bekletilmemelidir. Fideler 15-20 cm. boylanınca genellikle dikime hazırdır. Dikim zamanı bölgelere göre farklılıklar gösterir. Marmara bölgesinde iklim durumu normal giderse Nisanın 2.inci haftasından itibaren fide dikimi yapılır. Dikimden sonra yeteri kadar can suyu verilmeli ve hava sıcaklığına bağlı olarak dikim sonrası fidenin daha güçlü toprağa tutunması için 7-10 gün süre ile hiç su verilmemelidir. Domates yetiştiriciliğinde sıra arası ve sıra üzeri aralıkları, çeşidin sırık veya oturak olmasına göre değişir. Sırık çeşitlerde sıra arası 60-80 cm. sıra üzeri 35-50 cm. Oturak çeşitlerde sıra arası 90-130 cm. sıra üzeri 40-60 cm. olmalıdır.

Domates bakım işleri(Çapalama):
Fideler dikildikten 2 hafta sonra birinci çapa yapılır. Birinci çapadan 2-3 hafta sonra ikinci çapa yapılır, bu devrede bitkiler 30-35 cm. kadar boylanınca sırık çeşitlerde ikinci çapa ile birlikte sırıklarda dikilir. Bu çapa işlemleri sırasında yabani otlar ayıklanarak boğaz doldurma yapılır, kaymak tabakası kırılarak toprak havalandırılır ve topraktaki nem korunur.

Domates sulama: Domates nemi sever, su noksanlığında üst yaprakları kıvrılır. Çok nemli ağır topraklarda ise bitkiler hastalanır. Toprak nem eksikliğinin en duyarlı olduğu dönemler; çimlenme, çıkış, çiçeklenme ve meyve oluşumu dönemleridir. Aşırı toprak nemi vegatatif gelişmeyi hızlandırır. Meyveler ceviz iriliğini alıncaya kadar gerekmedikçe sulama yapılmamalı, daha sonraki devrede, yağışlı bölgelerde 2-3, kurak bölgelerde 4-5 kez sulama yapılmalıdır. Açık tarlalarda çiçeklenme dönemi içerisinde su eksikliği, küçük meyvelerde aşırı dökülmelere sebep olur.

                                                    Makale Yazarı: Polentozu 1 
                       
 Konu ile ilgili video'ya alttaki link'ten ulaşabilirsiniz