2 Ağustos 2020 Pazar

BİBER ÇEŞİTLERİNDE BUDAMA

BİBERDE BUDAMA NEDEN VE NASIL YAPILIR?
     Biberde budama hastalıklarla mücadele ve verim artırmak için yapılan bir uygulamadır.
Budama biber çeşitlerine göre farklılık gösterir, bir çok çeşitte dal, filiz ve yaprak alma birlikte uygulanırken, örneğin sivri biber çeşitlerinde dal budaması yapılmaz. Sivri biber çeşitlerinde uygulanan yaprak budamasında ilk çatala kadar olan tüm filiz ve yapraklar hafifçe bükülerek dibinden kırılarak alınır. Yapılan bu işlem hem bitkinin daha güçlü gelişmesini sağlar hem de topraktan alttaki yapraklar sayesinde bulaşabilecek hastalıklar için önlem alınmış olur. Kapya biber, Dolma biber ve Çarliston biber gibi çeşitlerde yaprak, filiz ve dal budamasının hepsi uygulanabilmektedir. Dal budamasında içe bakan dallar çiçek tomurcuklarına zarar vermeden yumuşak bir şekilde kırılarak çıkarılır, bu işlemleri yaparken bir budama makası kullanılabileceği gibi, elle de çok kolay yapılabilir. Budama makası kullanacaksak dezenfeksiyona dikkat edilmelidir. Biberlerde yapacağımız budamalar ile hem topraktan bulaşabilecek mantari hastalık ve virüslere karşı önlem almış oluruz hem de verimi arttırarak oluşacak meyvelerin daha kaliteli ve daha düzgün gelişmelerine katkıda bulunmuş oluruz.
                                                               
                                                 Makale Yazarı: Polentozu 1

 Konu ile ilgili videonun link'ine alttaki linkten ulaşabilirsiniz.
                             




17 Temmuz 2020 Cuma

TRAKYA USULÜ TARHANA YAPIMI

TARHANA YAPIMI:
Gerekli malzemeler;
6 kg. Kapya biber
6-7 kg buğday unu
2 kg. Domates
2 kg. Kuru Soğan
2 kg. Yoğurt(süzerek kullanıyoruz)
1 su bardağı Doğal ekşi maya
1 çay bardağı tuz
Hazırlanışı; Kuru soğan, biber ve domatesler doğranarak tuz ilave edilerek hepsi birden çelik tencerede pişirilerek soğumaya bırakılır, tuzu bilinçli olarak az kullanıyoruz çünkü fazla tuz tarhananın mayalanmasını yavaşlatıyor, çorba yaparken pişirme aşamasında gerektiği kadar tuz ilave ediyoruz. Soğuyan sebzeler hamur leğenine dökülerek  içine doğal ekşi maya ve yoğurt ilave edilir, yavaş yavaş un ilave edilerek yoğrulmaya başlanır. İyice yoğrulduktan sonra hamur kulak memesi yumuşaklığına gelince sıcak ortamda üzeri bir bez ile örtülerek mayalanmaya bırakılır. Her gün sabah akşam hamur yoğurulur. İlk üç gün hamurun mayalanma sürecidir, sürekli yukarı doğru şişerek kabarır ve hamur kabından dışarı doğru taşar, bu yüzden hamur kabınızı büyük kullanınız. 3 günden sonra hamurun sönme, çürüme sürecidir, bu dönemde iyice ekşimeye başlayan hamur aşağı doğru çökmeye başlar. Her gün yoğurma işlemi devam ederken hamurun elimize yapışmaması için un kullanırken unu mümkün olduğunca az kullanmaya gayret edin, unu ne kadar az kullanırsanız tarhananız o kadar kırmızı olur, ara sıra un yerine sıvı yağ'da kullanabilirsiniz. Çok ekşi sevmeyenler 4 günün sonunda tarhanayı beze sermeye başlarlar ama biz en az 9 gün mayalandırıp, yoğurup 10.cu gün kurutmak için beze seriyoruz. 21 güne kadar tarhanayı mayalandırma şansınız var ama küflenmemesi için mutlaka sabah akşam alt üst edip güzelce yoğurmak gerekir. Bekletme süresi uzadıkça tarhana daha da ekşimsi bir tat alacaktır. Tarhanamızı büyük parçalara ayırarak temiz sofra bezleri üzerine seriyoruz, sıcak ve havadar bir ortamda alt üst ederek, sürekli parçaları küçülterek ve kuruyan parçaları ufalayarak tarhanayı kevgirden geçecek bir kuruluğa geldiğinde eleyerek bezin üzerine serip kurutmaya başlıyoruz. Yeni alınmış bir tahta kaşık ile sürekli karıştırarak en az 1 hafta kurutuyoruz. Kuruyan tarhanayı tekrardan elekten geçirerek eleyip bez torbalarda saklıyoruz. Eledikten sonra çıkan iri tarhanayı bir kavanozda saklayıp ilk önce onu tüketiyoruz. Arzu ederseniz kurutmak çok zor ben o kadar uğraşamam vaktim yok diyorsanız, buzdolabı poşetlerinde birer pişirimlik paketleyerek dondurucuda da saklayabilirsiniz. Biz bir bölümünü yaş olarak buzdolabı poşetlerinde derin dondurucuya koyduk, kalanını da kurutarak bez torbalara koyduk. Tarhananın yapımı, mayalanması ve kurutulması işlemleri tam 3 hafta sürdü. Tüm kış boyunca içeceğimiz şifa deposu tarhanamızı sağlıklı günlerde tüketmek dileği ile...

                                             Makale Yazarı: Polentozu 1
                       
        Konu ile ilgili video'ya alttaki link'ten ulaşabilirsiniz.
                            

16 Haziran 2020 Salı

TOHUMDAN TOPRAĞA DOMATES YETİŞTİRME

DOMATES ÜRETİMİ:
     Bol vitamin kaynağı olan domates, besleyici ve lezzetinden dolayı bir çok ülkede üretilen bir sebzedir. İçinde A, B1, B2, C ve K vitaminleri ile, protein, kalsiyum, potasyum, yağ, karbonhidrat, niacin ve demir bulunur. Domateste bolca bulunan likopen maddesinin insan vücudunda oluşabilen zararlı tümörlerin oluşmasını yavaşlattığı yapılan çalışmalarla saptanmıştır.
      Domates tek yıllık bir bitki olup, oturak ve sırık çeşitleri vardır, sera üretiminde sırık, tarla ve bahçe üretiminde oturak çeşitler tercih edilir. Domates ılık ve sıcak iklim sebzesidir, aşırı sıcak ve soğuklardan etkilenir, sıcaklık -2,-3 derecelerde tamamen ölebilir, aşırı sıcaklık ve nem hastalıkların ortaya çıkmasına, sıcak, kuru ve sert rüzgarlar çiçek dökülmelerine sebep olabilir. Domateslerde normal bir gelişme için gerekli sıcaklık 16-20 derece arasıdır. Domates çiçek tozları en iyi 20-25 derecelerde döllenme yapabilmekte, daha aşırı sıcaklarda döllenme yeteneğini kaybedebilmektedir.
     Domatesin toprak isteği, Killiden kumluya her türlü toprakta yetiştirilebilir, geçirgen, derin, su tutma kabiliyeti iyi, humuslu ve besin değeri bakımından zengin tınlı toprakları sever, tınlı ve kumlu topraklarda erken ürün verip, susuzluğa dayanıklıdır. PH 6,5-7 olan topraklar domates üretimi için idealdir.
     Domates dikilen yere iyi verim almak için en az 3 yıl tekrardan domates dikilmemesi uygundur. Baklagiller domates için iyi bir ön bitki olup, brokoli, karnıbahar, mısır ve dereotu ile bir arada olmaktan çok mutlu olmaz, bunun yanı sıra fesleğen, fasulye, biber, soğan, sarımsak, maydanoz ve kadife çiçeği gibi ürünlerle uyum içinde büyür. Domateste budama ve koltuk alma uygulaması yapılır ama oturak çeşitlerde çok önerilmez, daha çok sırık çeşitlerde tavsiye edilir. Domates derin köklü bir bitki olduğundan toprak hazırlığında derin sürüme önem verilmelidir.
     Domates'te sıra üzeri ve sıra arası mesafelere dikkat edilmelidir. Oturak çeşitlerde sıra üzeri 40-60 cm. sıra arası 80-120 cm. sırık çeşitlerde sıra üzeri 40-45 cm, sıra arası 75-85 cm. olmasına özen gösterilmelidir.
     Domates'te ekim zamanı ilkbahar olup, çimlenme ısı aralığı 18-30 derece, çimlenme süresi 6-10 gün, tohum ekim derinliği 0,5-1 cm. fide haline gelme süresi 6-8 hafta, bahçeye dikilme süresi (son don görülme tarihine göre) 1-2 hafta sonra yapılmalı, olgunlaşma süresi 80-120 gündür.
      Mart ayında serada, bahçede hazırlanan yastık, tava, viyol ya da değişik kaplara ekilen tohumların üzeri yaklaşık 1 cm. kapak toprağı ile örtülerek, delikli süzgeçle üzeri sulanır. Yetişen fideler taç yapraklar hariç 3 ve 4.üncü yapraklar oluşunca ilk şaşırtma yapılır, şaşırtma viyollere ya da fide torbalarına yapılabilir. 2 hafta sonra istenirse 2.nci şaşırtma yapılır, şaşırtma fidenin daha sağlıklı ve güçlü gelişmesi ve köklenmeyi teşvik etmesi açısından önemlidir.
     Son donların bitmesi beklenip, sıcak bölgelerde nisan ayının 2.nci haftasından itibaren, birçok bölgede hıdrellez sonrası ve daha soğuk bölgelerde mayıs sonu haziran başında açılan karıklara ya da çukurlara fide dikimi yapılır. Fideler dikildikten sonra can suyu verilerek,  7-10 gün süresince su verilmeyerek fidenin iyice toprağa tutunması sağlanır. Fidelerin dikiminden 4-5 gün sonra kontrol yapılarak tutmayanların yerine yenileri dikilir.
     Meyveleri yenen sebzelerde sulama, tohumların çimlenme devresi, gelişme devresi ve ürün devresi olarak bölümlere ayrılmaktadır. Domateste ilk meyveler görünene kadar aşırı sulamadan kaçınılmalıdır, bu döneme kadar çapaya önem verilmelidir, meyveler görününce sulama önem kazanır. Çiçek döneminde aşırı sulama çiçek dökülmesine sebep olabilir. Hava sıcaklığı, bulunduğunuz bölge ve mevcut şartlara göre uygun aralıklarla yeteri kadar sulama yapılmalıdır. Olgunluk devresinde her hasat sonrası sulama yapılmalıdır. Domates üstten sulamayı hiç sevmez, yaprakların sulama sırasında ıslanması mantari hastalıklara davetiye çıkarır, sulama ya açılan karıklar vasıtası ile salma sulama ya da damlama sulama şeklinde yapılmalıdır. Ürettiğiniz ürünlerinizi sağlıklı günlerde tüketmeniz dileği ile...
                                                                                             
                                                     Makale Yazarı: Polentozu 1
                            
       Konu ile ilgili video'ya alttaki link'ten ulaşabilirsiniz.
                            

16 Mayıs 2020 Cumartesi

SÖĞÜT DALLARINDAN DOĞAL KÖKLENDİRİCİ ELDE ETME

SÖĞÜT DALLARINDAN KÖKLENDİRİCİ SIVI ELDE ETME: 

        Ülkemizde uzun yıllardır tarım, bahçe işleri, fide ve çiçek üretimi ile uğraşan kişilerin kayıpları en aza indirmek, verimi arttırmak amacı ile suda eritilmiş aspirini köklendirme ve yaşam süresini uzatmak için kullandıkları bilinmektedir. Aspirinin doğal pıhtılaşmayı önleyici, katılaşmayı önleyici özelliğinden dolayı bitkilerde kullanıldığında, kesilmiş ya da yaralanmış kısımda pıhtılaşmayı önleyerek, bitkinin öz suyunun o bölgeye daha kolay ulaşmasını ve doğal olarak'ta o bölgenin daha kolay iyileşmesini sağlar.
     Aspirin Söğüt ağacında doğal olarak bulunan salicylic asit'ten elde edilmektedir. Salicylic asidin bitkilerde stres hormonu diye bilinen, yaraların kapatılmasını sağlayan Abscisic asit'in üretimini yavaşlattığı ile ilgili bulgularda mevcuttur. Bu bilgilerden yola çıkarak Söğüt ağacı dallarının koyduğumuz suyun içine bazı kimyasallar salarak köklendirmeyi hızlandırdığı düşünülmektedir. Bu salgılanan kimyasalların salix türlerinde daha yoğun olduğundan  dal alınırken salkım söğüt gibi çeşitlerin tercih edilmesi daha faydalı olacaktır.

YAPIM AŞAMASI:
     Salkım söğüt ağacından 20-25 adet 15-20 cm. boyunda 1-2 cm. kalınlığında (tercihen baş parmak kalınlığında) çubuklar keserek, bir kavanozun ya da vazonun içine koyarak içine aldığı kadar klorsuz su ilave ederek, balkonda direk güneş görmeyen bir ortamda 1-2 hafta bekletiyoruz. Süre uzadıkça daha etkili bir sıvı elde edersiniz, biz 4 hafta beklettik. Daha sonra bu sıvımızı süzerek ağzı kapalı cam şişelere aldık ve üretmek ve çoğaltmak istediğimiz çeliklerimizi bu suyun içinde bekletiyoruz ve daha sonra perlit dolu kabın içinde sulamasını da bununla yaparak köklenmelerini sağlıyoruz. ( Daha etkili olur düşüncesi ile köklendirmeyi düşündüğümüz çeliklerimizi bu suyun içinde beklettikten sonra toz tarçına bulayarak perlit içine dikiyoruz.)
     Bu işlem devam ederken suyun içine koyduğunuz söğüt dalları doğal olarak köklenecektir, lütfen bunları da çevrenizde suya yakın bir yerde toprakla buluşturmayı unutmayın!!! Sevgi ile kalın.
                                                     
                                         Makale Yazarı: Polentozu 1
                                                                                                     Konu ile ilgili video'ya alttaki link'ten ulaşabilirsiniz.